Güvenlik güçleri, Türkiye'nin en kalabalık şehri olan İstanbul'da gerçekleştirdiği büyük bir DAEŞ (Irak ve Şam İslam Devleti) operasyonunda toplamda 18 kişiyi gözaltına aldı. Bu operasyon, şehirdeki terör tehdidini azaltma amacı güdüyor ve Türkiye'nin terörle mücadele çabalarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Gözaltılar, DAEŞ’in İstanbul'daki hücre yapılanmalarına yönelik kapsamlı bir soruşturmanın sonucu olarak gerçekleşti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, DAEŞ'in İstanbul'da aktif olduğu tespit edilen bölgeler üzerine yoğunlaştı. Yapılan istihbarat çalışmalarının ardından belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyona özel timler ve istihbarat birimleri katıldı. Gözaltına alınan 18 kişi arasında terör örgütüyle bağlantılı olduğu belirlenen yabancı uyrukluların da bulunduğu bildirildi. Gözaltına alınan şahısların, örgütün Türkiye’deki propagandasını desteklemekle suçlandığı ifade ediliyor. Bu operasyonun, DAEŞ'in Türkiye'deki faaliyetlerini önemli ölçüde zayıflatması bekleniyor.
Türkiye, DAEŞ ile mücadelede uluslararası iş birliğine ve iç güvenlik önlemlerine önem vermektedir. Son birkaç yıldır, DAEŞ’in Türkiye’deki etkinliğini azaltmak adına bir dizi operasyon düzenlendi. Türkiye, NATO üyesi olarak birçok uluslararası operasyonda da yer almakta ve bu çerçevede önemli katkılarda bulunmaktadır. Hükümet, DAEŞ'in yanı sıra diğer terör örgütleriyle de kararlılıkla mücadele etmeye devam ediyor. İstanbul'daki bu son operasyon, güvenlik güçlerinin, terör örgütleriyle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha ortaya koymuş oldu.
DAEŞ'in, Türkiye'deki hücrelerine yönelik bu tür operasyonlar düzenlenmeye devam edecek gibi görünüyor. Gözaltına alınanların sorgulama süreçlerinin ardından, İstanbul'daki terör faaliyetlerine dair daha fazla bilgi elde edilmesi hedefleniyor. Ayrıca, güvenlik güçlerinin DAEŞ ile bağlantılı olan radikalleşme faaliyetlerini takip ederek, toplumsal düzeyde sentez oluşturması gerekiyor. Bu tür operasyonların, halk arasında güvenliğin sağlandığına yönelik bir işaret olarak algılanması da önem taşıyor.
Son olarak, DAEŞ gibi terörist grupların köklerinin kazınması için toplumsal bilinçlenme ve eğitim çalışmalarının da artırılması gerekmekte. Bu tarz örgütler genellikle gençlerin maruz kaldığı sosyal ve ekonomik zorluklardan yararlanarak etki alanı oluşturuyor. Bu nedenle, devletin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da katkılarıyla bilinçlendirme çalışmalarına hız vermesi büyük önem arz etmekte.