Uluslararası Para Fonu (IMF), son yayımladığı raporla birlikte dünyada kamu borcunun artışına dair ciddi uyarılarda bulundu. Raporda, pandemi sonrası ekonomik toparlanma sürecinin hızla devam etmesine rağmen, dünya genelinde kamu borçlarının alarm verici seviyelere ulaştığı ve bu durumun özellikle gelişmekte olan ülkelerde büyük ekonomik riskler taşıdığı vurgulandı. IMF, bu artışın kamu hizmetlerini ve sosyal harcamaları tehdit ederek dünya genelinde en zayıf karnın aynı zamanda yeni bir kriz kaynağı olabileceğini belirtti.
IMF raporuna göre, küresel kamu borcunun artmasının başlıca nedenleri arasında pandemi kaynaklı ekonomik destek paketleri, yükselen enflasyon ve artan enerji maliyetleri gösteriliyor. Çeşitli hükümetlerin, COVID-19'un yarattığı ekonomik durgunluğu aşmak ve vatandaşlarını korumak amacıyla uyguladığı mali teşvik programları, borç seviyelerini ciddi bir şekilde artırdı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, bu durum tehdit edici boyutlara ulaştı; çünkü bu ülkeler, genellikle yavaş bir büyüme ve zayıf mali yapı ile karşı karşıya kalıyorlar.
IMF, 2023 ve 2024 yılları içinde küresel kamu borcunun artışını sürdürmesini bekliyor. Kuruluşun tahminlerine göre, kamu borcu/GSMH oranı dünya genelinde %100 düzeyinin üzerine çıkabilir. Bu durum, özellikle düşük ve orta gelirli ülkeler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu ülkelerde, borçlanma koşullarının zorlaşması ve yüksek faiz oranları, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Diğer yandan, kamu borcundaki artışın mali istikrarı tehdit edebileceği, enflasyonu artırabileceği ve sosyal harcamaları kısıtlayabileceği belirtiliyor. IMF, ülkeleri mali disiplini sağlamaya ve borçlanmayı sürdürülebilir bir seviyeye çekmeye çağırıyor.
Gelişen ülkelerin borç yükü, büyük ölçüde döviz cinsinden olan borçları nedeniyle daha da ağırlaşmış durumda. Bu ülkeler, yerel para birimlerinin değer kaybetmesi durumunda döviz cinsinden borçlarını geri ödemekte zorluk yaşayabilir. Bunun yanı sıra, artan faiz oranları da borç geri ödemelerini daha da zorlaştırıyor. IMF, bu durumların küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceği ve olası bir finansal krizin zeminini hazırlayabileceği konusunda uyarıyor.
IMF, ülkelerin borç yönetimini güçlendirmesi, mali durumu iyileştirmesi ve sürdürülebilir borç seviyelerine ulaşması için çeşitli önerilerde bulunuyor. Yeni finansal araçların geliştirilmesi, borç yapılandırılması ve uluslararası iş birliğinin artırılması bu stratejilerin başında geliyor. IMF'nin önerileri, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir rehber niteliği taşımakta.
Sonuç olarak, IMF'nin raporu, küresel kamu borcunun artışına dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Devletler, mali disiplini sağlayarak, borç seviyelerini kontrol altına almalılar. Aksi takdirde, bu durum yalnızca bireysel ekonomileri değil, dünya genelini etkileyen bir krizin kapısını aralayabilir. Küresel ekonomideki belirsizlik ve risklerin artması, bu tür uyarıları daha da önemli kılıyor. Dolayısıyla ülkelerin bu uyarılara dikkat ederek, etkili politikalar geliştirmeleri kaçınılmazdır.