Covid-19 pandemisi, pek çok insanın yaşam tarzını ve alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirdi. Zorunlu izolasyon döneminde pek çok insan, günlük rutinlerinin dışına çıkarak farklı hobiler edinmeye başladı. Bu süreçte bakırcılık, seramik yapımı, ahşap oymacılığı gibi birçok sanat dalıyla uğraşan bireyler, kendilerine yeni bir alan yaratma fırsatı buldular. Bu yazımızda, pandemi döneminde hobi olarak başlayan bir yolculuğu ve evini atölyeye çeviren bir sanatçının ilham veren hikayesini paylaşıyoruz.
Pandemi, yalnızca sağlık açısından değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal anlamda da birçok zorluğu beraberinde getirdi. Sosyal mesafeye uyum sağlamak zorunda kalan bireyler, yalnızlık hissiyle başa çıkmak için yaratıcı arayışlara girdi. Bu dönemde, evde geçirilen zamanın artırılması, birçok insanı sanatsal faaliyetlere yönlendirdi. İnsanlar, ilk başta sadece eğlence aracı olarak düşündükleri hobi projelerine yönelmeye başladılar. İşte bu bağlamda, resim yapma, müzik aletleri çalma ve el sanatları gibi aktiviteler popülerlik kazandı.
Evini atölyeye çeviren sanatçı Zeynep Yıldız, bu durumu kendi lehine çevirenlerden biri oldu. Daha önceleri yalnızca zaman geçirmek için resim yapan Zeynep, pandemi sürecinde daha fazla zaman harcayarak bu alanda kendini geliştirmeye karar verdi. “İlk başta sadece kendim için yapıyordum. Zaman geçtikçe, yaptıklarımın başkaları tarafından beğenilmesi beni cesaretlendirdi," diyor Zeynep. Ailesinin ve arkadaşlarının teşviki ile sosyal medya üzerinde sergi açmaya başlaması, ona yeni kapılar açtı.
Zeynep'in hikayesi, yalnızca bir hobi serüveni olmanın ötesine geçti. Online platformlarda yaptıkları sanat eserlerini paylaşması, ona bir iş kurma cesareti verdi. Evinde bir atölye açarak, kişisel sanat eserlerini ticari hale getirmenin yollarını aradı. "Bu süreçte, halkla iletişim kurmanın önemini anladım. Sosyal medyada paylaştığım resimler, birçok insanın beğenisini topladı ve bana yeni bir hedef sundu," diyor. Zeynep’in tarzı, özellikle doğal ve sade dokulara sahip soyut çalışmalarla beğeni topladı.
İlk başlarda, küçük ölçekli sergiler ve sanat pazarlarına katılan Zeynep, yakaladığı başarı ile özgüven kazandı. Zamanla atölyesinde öğrencilere resim dersleri vermeye başladı. Bu, yalnızca kendi hayalini gerçekleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda diğer insanlara da ilham verme fırsatı sundu. Zeynep, “Öğrencilerimden bazılarının resim yaparken yaşadığı mutluluğu görmek, benim için en büyük ödül” diyor.
Pandemi sürecinde yaşadığı bu dönüşüm, Zeynep’e sadece iş hayatında değil, kişisel gelişiminde de büyük katkı sağladı. “Artık daha umutlu ve kendime güveniyorum. Sanat, benim için sadece bir hobi değil, aynı zamanda duygularımı ifade etmenin bir yolu haline geldi. Eve kapandığımız bu dönemde, içimdeki sanatsal ruhu keşfetmemi sağladı,” şeklinde açıklıyor Zeynep.
Sonuç olarak, evini atölyeye çevirerek yeni bir yaşam kuran Zeynep, pandemide karşılaştığı zorlukların, onu nasıl güçlü bir sanatçıya dönüştürdüğünü gösteriyor. Hem kişisel dönüşümü hem de insanlarla kurduğu ilişkiler, onun hikayesinin özünü oluşturuyor. Pandemi sürecinin zorlayıcı şartlarını avantaja çeviren Zeynep Yıldız, sanat aracılığıyla hayatında büyük bir değişim yaratmayı başardı. Onun hikayesi, hayal kurmanın ve bu hayalleri gerçeğe dönüştürmenin önemini bir kez daha hatırlatıyor.