Eski ABD Başkanı Donald Trump, Afganistan’daki askeri üssün korunmasının stratejik önemine dair açıklamalarda bulundu. Trump, Afganistan’ın ABD’nin ulusal güvenliği için kritik bir nokta olduğunu ve bu bölgedeki varlığın asla sona ermemesi gerektiğini belirtti. Afganistan'daki askeri gücün artırılması gerektiğini düşünen Trump, uluslararası güvenlik dinamiklerini değiştiren bu tür stratejilerin göz ardı edilmesinin Amerikan çıkarlarına zarar vereceğini savunuyor.
Trump, 2020’deki başkanlık seçimlerinde Afganistan'dan Amerikan askeri varlığının azaltılması konusundaki kararlara karşı çıkmıştı. O dönem, Taliban ile yapılan müzakerelerin sonucunda ABD askerlerinin ülkeden çekilmesi konusunda anlaşma yapılmıştı. Ancak Trump, bu kararın yanlış olduğunu ve uluslararası terörizmin yeniden canlanmasına yol açacak hamleler olduğunu ifade etti. “Afganistan’daki üssü korumalıydık, beceriksizliğimiz yüzünden bu bölgeden çekilme kararı aldık,” diyen Trump, gelecekte benzer hataların yapılmaması gerektiğini belirtiyor.
Eski başkan, Afganistan'daki askeri üssün sadece yerel güvenlik açısından değil, Asya-Pasifik ve Orta Doğu stratejileri için de önemli olduğunu ifade ediyor. Amerika'nın bu stratejik konumda güçlü bir varlık göstermesi gerektiğini savunarak, “Dünyanın neresinde olursa olsun, düşmanlarımızın asla rahat hissetmemesi lazım,” dedi. Özellikle Çin ve Rusya’nın artan etkisini dikkate alarak, ABD'nin bu gibi bölgelerde tekrar varlık göstermesi gerektiğine vurgu yaptı.
Afrika, Ortadoğu ve Asya’daki güç dengeleri değişmeye devam etse de, Trump, Afganistan'da kalmanın ABD'nin stratejik açıdan doğru bir hamle olduğunu savunuyor. Trump yönetimi sırasında gerçekleştirilen operasyonların, terörizmi önlemede önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Afganistan'ın coğrafi konumu ve jeopolitik önemi, NATO ve diğer müttefikler için de dikkate alınması gereken bir unsur. Trump, bu yüzden Afganistan'daki askeri varlığın sürdürülmesinin her ülkenin menfaatine olduğunu belirtiyor.
Yeniden askeri varlık kurulmasının ardında yatan nedenlerden biri, Afganistan'da Amerikan etkisinin izlerini silme niyetinde olan ülkelerin varlığı. Trump, özellikle Taliban'ın yeniden güç kazandığı ve terörist grupların güçlendiği bir ortamda, ABD’nin yeniden asker göndererek dengeyi sağlaması gerektiğini ifade ediyor. “Afganistan bizim için bir sınav alanıydı ve bu sınavı kaybettik,” diyerek, uluslararası ilişkilerde dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
Trump’ın Afganistan’da kalma isteği, zaman zaman eleştirilere de maruz kalıyor. Birçok analist, uzun süreli askeri varlığın ne ölçüde faydalı olacağı konusunda şüpheler taşıyor. Ancak Trump, bu konuda cesur bir duruş sergiliyor. Diğer ülkelerin askeri harcamalarını artırması, Amerika'nın uluslararası liderliğini tehdit ederken, Afganistan gibi stratejik bölgelerin öneminin göz ardı edilmemesi gerektiğini savunuyor.
Sonuç olarak, Trump’ın Afganistan’daki üssü koruma isteği, sadece askeri bir varlık göstergesi değil; aynı zamanda uluslararası güvenlik mimarisinin gelecekteki yapılandırılması açısından kritik bir mesaj olarak öne çıkıyor. ABD'nin bu tür stratejik bölgelerde varlık göstermesi, ülkedeki askerî ve politik istikrarı sağlamada önemli bir rol oynamaya devam edecek. Trump, bu bakış açısıyla gelecekteki politikaların şekillenmesinde etkili olmayı hedefliyor.